Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Lideri Bahçeli, partisinin Merkez İdare Heyeti, Merkez Disiplin Heyeti ve vilayet liderleri toplantısının akabinde yazılı açıklama yaptı.
MHP başkanı isim vermeden Sedat Peker’in tezlerine yönelik, “Sokak dedikodularına bel bağlayan, toplumsal medya fitnelerini geçim kapısı gören, kabahat ve terör örgütlerinin şantajlarından bayağı formda medet uman zillet ittifakı milletimizin engin feraset ve gıpta edilecek irfanı karşısında asla tutunamayacaktır. Bugün kimin kiminle işbirliği yaptığı, kimlerin hangi mahfillerin kuklası haline geldiği belirlidir, belgelidir” sözlerini kullandı.
Bahçeli, MHP’nin sıkıntılara hakim olduğunu savunarak, “Nitekim partimiz Türkiye’nin içine çekilmek istenen girdabın farkında, buna karşılık siyasi durumu da nettir. Cumhur İttifakı’nın muazzez varlığını içtenlikle koruyacağız” dedi.
Bahçeli’nin açıklaması şöyle:
TÜRKİYE’NİN YÜKSELİŞİNİ BALTALAMA PROJELERİ: “27 Mayıs, yakın siyasi tarihimizin iç burkan, yürek sızlatan, vicdanları kanatan vahim hadiselerin yaşanarak ulusal hafızalara kazındığı bir vakit dilimidir. Demokrasi ihlallerinden ulusal ve manevi kıymetlerin inkârına varıncaya kadar pek çok trajedi, müessif nitelikli pek çok olay farklı yılların 27 Mayıs’ında vasat ve vuku bulmuştur. Türkiye’nin itimat ve istikrar ortamını sabote etmek isteyen iç ve dış odaklar tıpkı bugünkü üzere ihanet devriyesine çıkmışlardır. 27 Mayıs 1960 darbesi ulusal iradeye doğrultulmuş silah iken, 27 Mayıs 1980 milliyetçi duruşa hunhar bir suikastın tabiridir. Ülkemizin iç barış ve huzur iklimini zehirlemek, ulusal birlik ve kardeşlik bağlarını zayıflatmak gayesiyle daima aktif halde bulunan menfur çevrelerin kanlı hareketleri, kahredici edimleri, karanlık teşebbüsleri bugüne kadar hiç eksilmemiş, hiç orta vermemiştir. Darbeler, krizler, toplumsal çalkantılar, ekonomik operasyonlar, toplumsal tansiyonlar, dış müdahaleler, terör akınları, bölücü dayatmalar, yasa dışı kümelerin tahrik ve tertipleri devamlı surette Türkiye’nin yükseliş iradesini baltalamak üzerine projelendirilmiştir.
CUNTACI OLUŞUM TÜRKİYE’NİN ON YILLARINI DA GASP ETMİŞTİR: Milletimizin ruh köküyle çatışan ve çelişen niyet, teklif ve siyaset sahipleri çıkar ittifakı şemsiyesi altında buluştukları yerli ve yabancı işbirlikçilerle ülkemize tuzak kurmuşlar, kötülük üstüne kötülük yapmışlardır. Şu kadar ki, 27 Mayıs 1960’da onuruna düşkün Türk milletinin egemenlik hakları, var oluş haysiyeti bir yanda ağır yara almış, öbür yanda müteakiben kurulan sipariş mahkemeler eliyle yargılanmıştır. Sandık yerine silahı tercih eden dar takımlı cuntacı oluşum sırf seçilmiş bir iktidarı değil, Türkiye’nin on yıllarını da gasp etmiştir. Hâlâ sancıları hissedilen 27 Mayıs 1960 darbesi münasebetiyle Türkiye’nin hem önü kesilmiş hem de demokrasi kültürü zedelenmiştir. Birliğimizi, dirliğimizi ve kardeşliğimizi amaç alan provokasyonlar maalesef ülkemizin ve milletimizin gelecek hayallerine zincir vurmuştur.
DERİN KOMPLOLAR BOŞTUR, DENSİZ KUMPASLAR BOŞUNADIR: Daha müreffeh, daha huzurlu, daha keyifli, daha inançlı, daha refah, daha gelişmiş, daha kalkınmış bir Türkiye hasretini, bir Türk-İslam medeniyet davetini hazmedemeyenler maşaları vasıtasıyla istikbalimizi, hatta istiklalimizi budamaya çalışmışlardır. Ancak Türk milleti her seferinde Anka Kuşu üzere küllerinden yine doğmuş, gururlu geçmişiyle mütenasip parlak bir geleceğin güç da olsa peşine düşmüştür. Bu direnç ruhu, bu uğraş şuuru, bu dirayet ve hamiyet ufku tarihi imar eden aziz milletimizin önündeki yüzyılları inşa etmesi konusunda da ilham vermiştir. Bugün oynanan melanet oyunların Türkiye’mizi yolundan çevirme ihtimali, Türk milletini geri adım attırma talihi elbette düşünülemeyecektir. Millet, irade hürriyetine sonuna kadar sahip çıkacaktır. Bu nedenle derin komplolar boştur, densiz kumpaslar boşunadır. Devlet milletiyle kenetlenmiş, Türk tarihi, Türk kültürü, bunun yanı sıra birlikte yaşama azmi ulusal birliğin mihveri haline gelmiştir. Hiç kimse Türk milletinin hassasiyetlerini hafife almamalıdır. Bilhassa de ulusal asalet ve sabrı göz gerisi etmemelidir.
İKTİDAR DEVŞİRMEK İSTEYENLER ZALİMLERİN OYUN UŞAĞI: Sokak dedikodularına bel bağlayan, toplumsal medya fitnelerini geçim kapısı gören, hata ve terör örgütlerinin şantajlarından bayağı biçimde medet uman zillet ittifakı milletimizin engin feraset ve gıpta edilecek irfanı karşısında asla tutunamayacaktır. Bugün kimin kiminle işbirliği yaptığı, kimlerin hangi mahfillerin kuklası haline geldiği belirlidir, belgelidir. Türkiye’nin siyasi ve toplumsal istikrarını bozarak güç ve iktidar devşirmek için kuyruğa girenler zalimlerin oyun uşağı olmakla birlikte zilletin kapı kuludur. Milliyetçi Hareket Partisi kirli niyet sahiplerine karşı Türk milletiyle bir ve beraberdir. Kalbi Türkiye sevdasıyla çarpan hiçbir dava arkadaşım, hiçbir saygıdeğer vatandaşım vatan ve millet muhaliflerinin senaryolarına prim ve takviye vermeyecektir. Yolumuz çetin, gayretimiz kutlu, zaferimiz nihaidir.
CUMHUR İTTİFAKI’NIN MUAZZEZ VARLIĞINI KORUYACAĞIZ: 27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma Günü vesilesiyle herkes bilmelidir ki, unsurlarımızdan, ülkülerimizden, ülkemizin ebedi hak ve çıkarlarından taviz vermeden, davamızın bizlere yüklediği yüksek sorumlulukları heyecanla yerine getirecek azim ve inanmışlığı bihakkın göstereceğiz. Kahraman ülkücü şehitlerimizin yüzünü kara çıkarmayacağız. 52 uzun yıldır sürdüğümüz dava gayretimize leke sürdürmeyeceğiz. Her vakit demokrasinin, ulusal iradenin, legal taleplerin, hukuk üstünlüğünün, devletimizin ve milletimizin tartışma kabul etmeyen emanetlerinin yanında duracağız. Türkiye’ye cephe almış ülkelerin, organize hata şebekelerinin, terör örgütlerinin, bölücü mihrakların, demokrasi terslerinin taciz ve tezviratlarına hiçbir formda kulak asmadan yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Cumhur İttifakı’nın muazzez varlığını içtenlikle koruyacağız. Milliyetçi Hareket Partisi sorunlara hakimdir. Gerçekten partimiz Türkiye’nin içine çekilmek istenen girdabın farkında, buna karşılık siyasi konumu da nettir ve milletten yanadır.” (HABER MERKEZİ)
