ANKARA – DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, eşi Zeynep Babacan ile birlikte Ankara’nın Cihan ilçesindeki çiftçileri ziyaret etti. Ali ve Zeynep Babacan, tarlayı gezdikten sonra çiftçi ve esnafla sohbet etti.
‘YANLARINDA KELLİ KULLİ BEŞERLER KALDI’
Babacan’ın ziyaret ettiği bir bakkal, “Ekonomi istikrarlı gittiyse, tren rayından çıkmadıysa sizin iktisat bakanı olduğunuz dönemdedir. Siz orayı terk ettiniz, ondan sonra tren aşağı inmeye başladı” diye konuştu. Babacan’ın, “Öyle. Zira takımlar yanlış. Düzgün takımlar ayrıldı, yanlış takımlar geldi ve bozuldu” kelamları üzerine esnaf, “Tabiri caizse, bizim Anadolu tabiriyle söyleyeyim: Kerli ferli insan kalmadı ki. Daima kelli kulli beşerler kaldı yanlarında” sözlerini kullandı.
Babacan, bakkal esnafına “Tespit hakikat. Evren’de teşhis konmuş. Hastalığın teşhis konmuş. Esnaf hepsinin farkında” diye karşılık verdi.
‘HİÇBİR AK PARTİLİ GİREMEZ’ DİYE PANKART ASACAĞIM’
Babacan ile sohbeti sırasında “Pankart asacağım buraya. Hiçbir AK Partili vekil buraya giremez, diyeceğim” sözlerini kullanan esnaf, “Çünkü sahiden bunalımdayım. Bunların söyledikleri ile icraatları büsbütün palavra. Yani inan, ‘Yoğurt beyazdır’ diyorsa, katiyen o yoğurt siyahtır. Endişe imparatorluğu kurdular. Bir şey dediğin vakit polis geliyor, bitti. Ondan sonra eleştiremiyorsunuz” diye konuştu.
‘DÜNYANIN HER YERİNDE ENFLASYON VAR’ TEPKİSİ
Evren ilçesi halkıyla da buluşan Babacan, iktidarın “Dünyanın her yerinde enflasyon var” telaffuzuna reaksiyon gösterdi.
Babacan şunları söyledi: “Mazot, akaryakıt fiyatları arttı. Hükûmet, ‘Dünyanın her yerinde enflasyon var, dünyanın her yerinde petrol arttı’ diyor. Petrol varili 70 dolardı, 100-110 civarına çıktı. 100 dolar olsun. Yani petrol fiyatı dünyada 70 dolardan 100 dolara çıktıysa, mazotun 7 liradan 10 liraya çıkması lazım. Hesap kolay. Bugün 10 lira değil de 22, 23, 25 lira olduysa en değerli sebebi döviz kurlarındaki artış. Hükûmet döviz kurları üzerindeki denetimini büsbütün kaybetti.”
‘BU ÜLKE SAMAN İTHAL EDER Mİ?’
DEVA Partisi’nin iktidarında birinci 5 yılda tarım projelerini tamamlayacaklarının altını çizen Babacan, “Bir yapalım ondan sonra Türkiye’de tarım eserlerinde ithalat diye bir şey kalmaz. Mümkün değil. Şu anda buğday ithal ediyoruz ya. Pamuk ithal ediyoruz. Saman ithal ettik, saman. Bu koskoca ülke saman ithal eder mi? Üç gündür Erzurum, Bayburt, Gümüşhane, Rize, Trabzon ve Artvin’deydim. Allah vermiş; bir tarafta yemyeşil çay bahçeleri, dağın ardında geniş tarım arazileri… Su yoksa bu yerlerden randıman alamıyorsun. Suyun gittiği yerden yeşil fışkırıyor, eser fışkırıyor” tabirlerini kullandı.
‘KOSKOCA İKTİSAT BİLMEYENLERİN ELİNDE’
Ali ve Zeynep Babacan çiftinin bir başka durağı ise tarla oldu. Gittiği tarlada eşiyle birlikte traktör kullanan Ali Babacan, “Koskoca topraklarda üretemiyoruz, dışarıdan ithal ediyoruz” dedi.
Bir çiftçi, maliyet artışlarından sıkıntı yandı: “6 lira 80 kuruşa mazot, 2 liraya gübre alıyorduk. Bu sene mazot ortalama 30 lira, gübremiz 17 lira. 110 liraya yem alıyorduk. 48 liraya karkas kesim yaptırıyorduk. 320 liraya yem alıyoruz, 85 liraya karkas kesim yaptırıyoruz.”
Bunun üzerine Babacan ile çiftçi ortasında şu diyalog yaşandı:
Babacan: Dolar kuru artınca bütün hesabı, kitabı dağıttı. Biçerdöver, traktör euroyla; akaryakıt, mazot, gübre dolarla….
Çiftçi: Ürettiğim eserin pahasını dengelesek en azından bizler de ezilmesek.
Babacan: Fakat ne oluyor? Ekmek yiyen vatandaş maaşı dolarla almadığı için tıkanıyor sistem.
Çiftçi: Bizim ürettiğimizin de bir kadro bedelleri olması lazım.
Babacan: Şu anda koskoca iktisat büsbütün bilmeyenlerin elinde. (DUVAR)
